AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kadına yönelik şiddet ile mücadeleye olumsuz bir etkisi olmadığını savundu. Erdoğan konuşmasında ‘’ Kadın hakları konusunda bize ders verecek hiçbir muhalafet partisi yoktur. Kadının statüsünü güçlendirmede elimize su dökecek hiçbir parti yoktur. Ülkemize çağ atlatan kadro yine biziz.’’ diyerek artan şiddet ve kadın cinayetlerinin temel sebebi olarak alkol bağımlılığını öne sürdü.

Erdoğan’ın bu açıklamaları en hafif tabiriyle ciddiyetsizdir. Daha vahimi AKP iktidarı katliama dönüşen kadın cinayetlerini önlemek bir yana, kurduğu gerici rejimle ülkemizi kadınlar için yaşanmaz hale dönüştürmüştür.

Yirmi iki yıldır iktidarı elinde tutan, devletin bütün kurumlarında kadrolaşan, Anayasayı dahi yok sayan AKP’nin sözcüsü olan Erdoğan’ın, ortaya çıkan vahim tablonun sorumlusu olarak alkol bağımlılığını işaret eden ve kadınların aklıyla dalga geçen açıklamalarını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Öte yandan her fırsatta kadın hakları konusunda ülkemizin çağ atladığını iddia edenlere, taciz, tecavüz, şiddet ve cinayetler karşısında kör, sağır ve dilsiz olanlara bir kez daha hatırlatalım.

AKP’nin iktidarda olduğu dönemde en az 7 bin kadın cinayeti haberi basına yansıdı. Ayşe Paşalı, Münevver Karabulut, Emine Bulut, Özgecan Aslan, Şule Çet, Pınar Gültekin, Ceren Özdemir, Helin Palandöken, Ayşe Tuba Aslan, İkbal, Ayşenur…Kadın haklarından bahseden AKP iktidarı yıllarca kadın cinayetleri konusunda veri yayınlamayı reddetse de bizler öldürülen kadınları unutmadık. Daha bugün, Erdoğan yukarıda ki açıklamaları yaparken, Maraş’ta boşanma davası sonrası bıçaklanan D.K hastanede yaşam mücadelesi veriyor.

İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesinin ardından en az 700 kadın cinayeti işlendi. 6284 sayılı kanun ise adı var uygulamada yok hükmünde sayılıyor. Öldürülen kadınların defalarca suç duyurusunda bulunduğu biliniyor. Koruma kararı alan kadınların dahi korunmadığı öldürüldüğü, şiddet uygulayanların elini kolunu sallayarak salıverildiği, haksız tahrik ve iyi hal indirimlerinin rutin kararlar olduğu bir tabloda 6284 sayılı kanun da ancak mücadelenin konusu oluyor.

Gerici politikalarla toplumsal alanda kadının ikincil konumunu pekiştiren, kadını salt aile içinde ve annelik rolleri ile sınırlandıran, kadınları toplumsal alanda görünmez kılmaya çalışan tarikat ve cemaatleri iktidar ortağı haline getiren, Taliban’ın zihniyetini dost ilan eden AKP iktidarının, kadın haklarından söz etmesi ironiktir.

Daha önce yaptığı konuşmalarda kadınlara ‘’sürtük’’, ‘’Anne olmayan kadın yarımdır, eksiktir’’, ‘’afedersiniz kadın mıdır kız mıdır bilemem’’ diyerek hakaret etmekte beis görmeyen, ‘’kadın erkek eşitliği fıtrata ters’’ diyen AKP’li Erdoğan’ın çağ atladık ifadesi ancak ve ancak ortaçağ zihniyetine atıf olabilir.

Bir kez daha ilan ediyoruz, kadın düşmanı politikalarınıza, karanlığınıza boyun eğmeyeceğiz. Kadınların öfkesi ve mücadelesi bu karanlığı yırtıp atacak. Yaşam hakkımızdan, İstanbul Sözleşmesi’nden, laiklikten, eşit ve özgür bir ülke mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.

İLERİCİ KADINLAR DERNEĞİ

09.10.2024