Afganistan’ın şeriatçılığa teslimi emperyalist işgalle başlamıştır.
Bugün ABD’nin bölgeden çekilmesini başta gericiler olmak üzere birçok kesim emperyalizmin yenilgisi olarak yüceltmektedir. Bir diğer kesim ise emperyalizmin çekilmesini bir ihanet olarak görmekte ve Afgan halkını “terk etmesini” serzenişle dile getirerek protesto etmektedir. Her iki taraf da bu gerici tahakkümün ve şeriatçı çetenin egemenliğinin kaynağının üzerini örtmek isteyenler ve bunu görmeyenlerdir! Bütün bu kesimlerin Suriye’nin işgalini de alkışladığını unutmamak gerekir!
Bölgede Taliban ve El Kaide bizzat emperyalizm ve işbirlikçileri tarafından kurulmuştur. Şeriatçı güçleri var eden bizzat ABD emperyalizmidir. Dolayısıyla, Afgan halkının, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere kurtuluşunun ABD’nin başını çektiği emperyalist ülkeler ve onların uzantısı kuruluşlarda görmek en hafif tabirle aymazlıktır!
Ülkede 1978 yılında sosyalist bir parti olan Afganistan Demokratik Halk Partisi öncülüğünde kurulan halkçı ve laik rejime karşı ABD emperyalizminin, esas hedefi Sovyetler Birliği’ni kuşatmak olan yeşil kuşak projesi bölgede hayata geçmiştir.
1978’deki devrimle birlikte ülkede kadınlarla erkeklerin eşit hakları güvence altına alınmış, okuma yazma seferberliği başlatılmıştır. Ancak, halkçı, eşitlikçi, ilerici ve laik uygulamalar büyük toprak sahipleri ve gerici, feodal yapıların direnci ile karşılaşmış, bunların emperyalizmle işbirliği Afganistan’ı uzun sürecek olan bir emperyalist işgal ve en geri, insanlık dışı koşullara sürüklemiştir. Taliban bizzat CIA ve Pakistan istihbarat teşkilatı tarafından eğitilerek, Suudi Arabistan desteğiyle sahaya sürülmüştür.
1970’lerle birlikte, yenilgiye kadar süren bu tarihsel kesitte Afganistan’da kadınlar eşit haklar, eğitim, meslek, çalışma olanaklarına kavuşmuşlardır. ABD öncülüğündeki karşı devrim süreci ülkeyi en geri toplumsal formlar olan kabileler, gerici cihatçı çeteler ve uyuşturucu tacirlerinin çatışmalarıyla kan gölüne ve insanlık tarihinin en geri koşullarına sürüklemiştir. Kadınlar ve kız çocukları bütün haklarını kaybetmiş, köle pazarlarında satılır hale gelmiştir.
Afganistan’da şeriat bugün gelmemiştir. Emperyalizmi görmeden şeriatçılığa bakmak körlüktür. Bir yandan cihatçı şeriatçı kadın düşmanı çeteleri eğiten, sahaya süren, diğer yandan “kadınların kurtuluşu” iddiasıyla ülkede örgütlediği STK’lar emperyalizmin ikiyüzlülüğünün açık göstergesidir. ABD işgali sırasında Afganistan’da kurulan STK’lar emperyalist güçlerce finanse edilen aparatlardır. Taliban da, ABD’nin kullanışlı araçlarından sadece bir tanesidir.
Afgan kadınlarının kurtuluşu devrimci mücadele dönemlerinin tarihinde yatar.
Afganistan’da da ülkemizde de kadınların eşitliği ancak laiklik mücadelesiyle mümkündür. Laiklik ise emperyalizme ve bütün gerici formlara karşı örgütlü, ilerici, eşitlikçi bir mücadeleyle ancak bütün geri formlar ortadan kaldırılarak kazanılır.
Mücadelemiz, Taliban’ın “zaferini” alkışlayan bütün kesimlere ve şeriattan kurtuluşu emperyalist işgalde görenlere karşı bağımsızlık ve laiklik mücadelesidir!
Kadınların eşitliği ve özgürlüğü ancak her ikisinden de kurtuluşla gelecektir!
iLERİCİ KADINLAR DERNEĞİ
17.08.2021