Türkiye sosyalist hareketinin büyük önderlerinden, sosyalizm mücadelesinin bilimsel temellerine öncülük eden Behice Boran’ı ölümünün 37. yılında saygıyla anıyoruz.
Sermaye düzeninin toplumu gericilikle kuşattığı, kadınların her gün öldürüldüğü, eşitsizliklerin büyük bir hızla arttığı koşullarda, Behice Boran’ın “Kadın sorunu, toplum sistemi, sınıfsal yapı sorununa ilişkindir.” tespiti mücadelemize yön göstermeye devam ediyor.
Son nefesine kadar emperyalizmin kanlı savaşlarına karşı barış mücadelesini, sermaye düzenine karşı sosyalizm mücadelesini yürüten Behice Boran’ın bize miras bıraktığı, yolumuzu aydınlatan, aklımızı açan sözlerini bir kez daha hatırlatıyor, onun azmi ve cesaretiyle biz de mücadelemize devam ediyoruz.
“Sorun, kadınların ayrı bir cins, bir nüfus kesimi olarak kendi aralarında dayanışmalarıyla da çözülemez. Kadının toplumsal statüsü, hak ve özgürlükleri sorunu, toplumsal yapıya bağlı ve bu yapının değişmesiyle, genel olarak sömürü düzeninin kalkmasıyla çözüme kavuşturulabilecek bir sorundur. (…) Bununla beraber, kadının genel sınıfsal konumundan doğan sorunlar yanında bir de kadın olmasına özgü sorunları bulunduğundan, toplumun diğer nüfus kesimlerinin, topluluklarının kendine özgü sorunları ve çıkarları için örgütlenmesine paralel olarak kendi aralarında örgütlenmeleri ve toplumsal mücadeleye girişmeleri doğaldır, gereklidir. Sorun, temelinde toplumsal yapının değişmesi sorunudur diye, kadın sorunu üzerinde ayrıca durmaya ve kadınların kendi aralarında örgütlenip mücadeleye girişmelerine gerek yoktur gibi bir görüş yanlıştır. Ne var ki, kadın kitlesi kendi içinde eş türden olan bir kitle değildir. Sınıfsal ayrımlar bu kitleyi de ayrıştırır. Kadın hakları için mücadeleyi asıl, işçi emekçi sınıflardan kadınlar, özellikle çalışma hayatında yer alanlar, doğru çizgide, işçi ve emekçi sınıfların demokrasi ve sosyalizm mücadelesiyle uyumlaştırıp bütünleştirerek yürütebilirler. Kadın hareketi böyle yürütülürse ancak olumlu ve verimli sonuçlar elde etmeye doğru ilerler.”