14 Mayıs seçimleriyle beraber Cumhuriyet tarihinin en sağcı, en gerici meclis bileşimiyle karşı karşıyayız. Seçim öncesi ittifak masalarında kadın hakları pazarlık konusu haline getirildi. İstanbul Sözleşmesi’nin feshine onay verenler, tarikatlara yasal statü verilmesi gerektiğini savunanlar Millet İttifakı listelerinden meclise taşınırken, Cumhur İttifakı, kadın düşmanı  HÜDA-PAR’lı ve Yeniden Refah Partililerin milletvekili olarak mecliste temsiliyet kazanmasına yol verdi. Bu partiler 6284’ün iptalini talep ederken, HÜDA-PAR, eşi olmayan kadınların sahiplenilmesini, kadınların ‘fıtrata’ uygun işlerde, yalnızca kadınların olduğu iş yerlerinde çalışması gerektiğini, karma eğitimin kaldırılmasını savunuyor.

Çocuk yaşta evliliği savunanlar mecliste!

İstanbul Sözleşmesi’nden gerici çevrelerin saldırısıyla hukuksuzca imzanın çekilmesinin ardından, 6284 sayılı kanun uzun süredir hedefte. Gericiler her bir hamlede kadınların üzerindeki baskı ve karanlığı arttırıyor. HÜDA-PAR Genel Başkanı’nın çocuk yaşta evlendirilen kız çocuklarıyla ilgili “Neye göre kime göre çocuk?” ve “6284 sayılı kanun aile kurumuna zarar vermeye, Medeni Kanun ve ceza kanunları da genç yaşta evlenip yuva kuranları mağdur etmeye devam etmektedir.” sözleri gericilerin bir sonraki hamlede Medeni Kanun’u hedefe koyacaklarını gösteriyor.

Öte yandan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın miting meydanlarında farklı cinsel yönelimlere sahip yurttaşları hedef haline getiren konuşmaları ve ‘’aile kurumunu anayasal zemine oturtacağız’’ şeklinde ki garabet açıklamaları da Hüda-Par’ın programını destekliyor.

Birbirinden farkı olmayan gericilerin oluşturduğu yeni meclis bileşiminde, Cumhuriyet kazanımlarının tasfiyesini açık açık savunanların, bugünlere gelinmesine “yetmez ama evet” diyenlerin yanı sıra,  “Cumhur İttifakı, herhangi bir noktada anayasa değişikliğiyle alakalı ‘Beraber çalışalım’ derse, çalışmaya hazırız” sözleriyle işbirliğine hazır olduğunu ilan edenler bu tablonun ortağıdır.

Şimdi örgütlü mücadeleyi büyütme zamanıdır!

Laikliğin ayaklar altına alındığı, kadın haklarının seçim ittifaklarında pazarlık konusu haline getirildiği, radikal İslamcıların mecliste temsiliyet kazandığı bu süreçte, kadınların üzerindeki baskının artacağı, kazanılmış haklarımıza bir bir göz dikileceği karanlık bir tabloyla karşı karşıyayız.

Ancak gericiliğe karşı ülkemizin ilerici birikimi ve kadınların yüz yıllara dayanan mücadelesi geçmişte olduğu gibi bugün de bu karanlık zihniyete geçit vermeyecektir. Aydınlık bir ülke için mücadelemizden geri adım atmayacağız.

Kadınları bu karanlık tablodan kurtaracak olan, çocuk yaşta evliliği savunanlara, kadınların haklarına saldıranlara karşı laiklik bayrağını yükseltmektir!

İlerici Kadınlar Derneği olarak, 2015 yılında yeniden kuruluşundan bu yana “laiklik kırmızı çizgimizdir!” diyerek laiklik mücadelesini en başa yazdık. Gericilikle işbirliğine varan “özgürlükçü laiklik” söylemine karşı laikilkten vazgeçmediğimizi dosta düşmana ilan ettik.

Bugün de gericiliğe boyun eğmeyen, haklarından vazgeçmeyen 21 yıldır AKP karanlığına inatla teslim olmayan tüm kadınları İKD saflarında mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz!

Biz aydınlanmacıyız. Biz eşitlikçi bir toplumsal düzen isteyenleriz. Biz özgürlüklerimizden vazgeçmeyenleriz. Ve biz milyonlarız. Biliyoruz ki haklarımızı da geleceğimizi de “uzlaşmayla” değil, ancak mücadeleyle kazanabiliriz. Biliyoruz ki gücümüz örgütlülüğümüzdür. Umut örgütlü gücümüzdedir.

Gericilerle hesabımız var!

Laiklik düşmanlarıyla hesabımız var!

Güç ver, umudu örgütlü mücadelemizle büyütelim!

Güç ver eşit, özgür, laik bir ülkeyi hep birlikte kuralım!

29.05.2023

İLERİCİ KADINLAR DERNEĞİ