22 yıl boyunca ülkemizi ciddi bir karanlığa sürükleyen AKP iktidarı Cumhuriyet’in ve ilerici kazanımların tasfiyesini her geçen yıl hızlandırdı. Eğitime, hukuka ve toplumsal yaşama yönelik bir dizi gerici dönüşümü hayata geçirdi.
Eğitim alanında “dindar ve kindar nesil” hedefi 4+4+4 hamlesi ile pekiştirilirken imam-hatip okullarının sayısı binleri buldu. Devlet okullarının her geçen yıl artan eksikleri velilerin sırtına yüklenirken açlıkla karşı karşıya olan çocuklar için bir öğün ücretsiz yemek de başlamadan rafa kaldırıldı. Öte yandan bütçeden en çok payı alan imam-hatip okulları oldu. Köy okulları kapatılıp taşımalı eğitime geçilirken imam-hatip okullarının inşaatı için 10 yılda 128,5 Milyon TL harcandı.
Müfredatlar hurafelerle dolduruldu, çocuklarımız seçmeli adı altında sayısı arttırılan din derslerine mecbur bırakıldı, evrim müfredattan çıkartılırken medrese hocaları “öğretmen” olarak okullara atandı, “protokoller” adı altında gerici vakıflar ve tarikatlara okullarımızın kapısı sonuna kadar açıldı!
Tüm bunlar yetmezmiş gibi karma eğitime yönelik sistemli saldırılar başladı. Kız ve erkek çocukların bir arada olmasının “değerlere” aykırı olduğu iddia edilirken laiklik hedef tahtasına oturtuldu; gericilerin örümcek ağı tutmuş zihniyeti “toplumun hassasiyetleri” olarak yutturulmaya çalışıldı. “Kız okulları” diyerek karma eğitimi ortadan kaldırmaya yönelik projeler sunuldu, sunulmaya devam ediyor.
Tarikat ve cemaatlerin cirit attığı “Yeni Türkiye” hedefini “Yeni Anayasa” ile hızlandırmaya çalışan siyasi iktidarın bu hedef doğrultusunda eğitim alanındaki son hamlesi olan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesi ile karşı karşıyayız. MEB’in daha önce tarikat ve cemaat uzantıları ile münferit protokoller imzaladığı uygulama şimdi merkezi olarak kurumsallaştırılıyor. MEB, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ortaklığıyla imzalanan protokole dayanan ÇEDES, okullarımızın ve çocukların gerici Diyanete teslim edilmesine, Diyanet tarafından belirlenen kişilerin öğrenciler ve velilerle buluşmasına, “değerler kulübü” adıyla okullarda gerici propagandanın vites arttırmasına yol veriyor. İmam, müezzin, vaiz gibi din görevlilerine “manevi danışman” olarak okulların kapısını açan bu proje, laik ve bilimsel eğitimin kalan son kırıntılarını da ortadan kaldırmak anlamına gelmektedir.
Okullarımızın kapısını herhangi bir bilimsel eğitime ve pedagojik formasyona sahip olmayan bu kişilere “öğrencilerin moral ve motivasyonlarını artırıcı manevi rehberlik hizmetlerinde bulunması” iddiasıyla açmanın eğitimle yakından uzaktan ilgisi yoktur. Giderleri karşılanmayan okullar yokluk içindeyken MEB gericiliğe alan açma gayretindedir. Görülmektedir ki hedef, Anayasa’ya aykırı bir biçimde sıbyan mektepleri ve medreselerin önünü açarak laikliği eğitim alanından başlamak üzere tamamen silmektir.
ÇEDES hem çocuklarımız hem de ülkemiz için büyük bir tehlikedir! Proje aynı zamanda okul dışında da dini kuşatmayı hedeflemektedir. “İl ve ilçe müftülüklerini iş birliği protokolü hakkında bilgilendirmek” ve “Değerler kulübü öğrencilerinin Diyanet Gençlik Merkezlerine ulaştırılması konusunda sorumlu öğretmenlere destek vermek” gibi “amaçlarla” çocuklarımız Diyanet ve çevresindeki gerici odaklara teslim edilmektedir!
İstismar ve şiddet haberleriyle gündeme gelen, nefret suçu işlemekten çekinmeyen, kadın düşmanlığını her fırsatta dile getiren gerici zihniyete çocuklarımızın devlet eliyle teslim edilmesi kabul edilemez! Amacını “değerler” eğitimi olarak açıklayan proje sahiplerinin değerlerden muradının ne olduğu açıktır ve Cumhuriyet değerleriyle aralarında kapanmayacak kadar büyük bir açı vardır. Yurttaşlık ve insanlık değerleriyle hiçbir biçimde bağdaşmayan sadaka ve biat kültürü makyajlanarak sunulmaktadır. Hatırlanmalıdır ki “Kadının yeri evidir”, “Kadının kocasına hizmet etmesi sevaptır”, “Şeriat gelince her ilde bir eşiniz olacak” diyenlerin, Cumhuriyet ve laiklik düşmanlarının değerleriyle memleketimizin kurtuluş ve kuruluş mücadelesi verilirken hesaplaşılmıştır. Hesaplaşmanın bitmediği açıktır! İlerici Kadınlar Derneği, bu karanlık zihniyetten kurtuluş için laiklik mücadelesini sürdürmektedir!
Orta çağ karanlığına ait bu çürümüş zihniyete çocuklarımızı ve ülkemizi teslim edeceğimizi sananlar büyük bir yanılgı içindedir. Türkiye’nin geleceğinde bunlara yer olmadığı bilinmelidir! İlerici Kadınlar Derneği olarak gerici ÇEDES Protokolünün uygulanmasına izin vermeyeceğimizi ilan ediyoruz! ÇEDES geri çekilecek!
ÇEDES’e Hayır demek ve laiklik mücadelesini büyütmek için 16 Eylül Cumartesi günü saat 16.00’da İzmir Cumhuriyet Meydanı’ndayız!

13.09.2023
İlerici Kadınlar Derneği