LAİK BİR ÜLKE, BİLİMSEL EĞİTİM İSTİYORUZ

Yedi yıl aradan sonra toplanan Milli Eğitim Şurası’nda AKP’ye yakınlığı ile bilinen Eğitim-Bir-Sen’in okul öncesi eğitim programlarında din eğitimi verilmesi önerisi kabul edildi. Önerinin ilgili komisyonda reddedilmesine karşın genel kurulda kabul edilmesi ise ayrı bir garabet olarak kayıtlara geçti.
Bilindiği üzere geçtiğimiz aylarda Diyanet İşleri Başkanı tarafından da aynı öneri dillendirilmiş, 4-6 yaş grubu Kur’an kurslarının okul öncesi zorunlu eğitimden sayılması gündeme getirilmişti.
12 Eylül darbesinin akabinde getirilen zorunlu din dersleri uygulamasına karşı toplumdaki tepkiler ve itirazlar ortadayken AKP döneminde eğitim müfredatı bütünüyle dinsel referanslar etrafında şekillendirildi. Zorunlu seçmeli din dersleri, velilere başka okul tercihi bırakmayan imam hatip dayatması, bilimsel temellerden uzaklaşan gerici müfredat, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikatlar, cemaatler ve Diyanet ile imzaladığı protokoller ve yürütülen ortak projeler eğitim sistemini bir bütün olarak AKP’nin yeni rejiminin ideolojik şekillenme alanı haline getirmiştir.
Milli Eğitim Şurası’nda kabul edilen okul öncesi din eğitimi tavsiye kararının ise ne bilimsel açıdan ne de pedagojik açıdan bir açıklaması ve kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Tamamıyla iktidarın siyasi ve ideolojik tercihlerinin ürünü olarak kabul edilen bu öneri açıktır ki yeni rejimin gerici karakterinin bir uzantısıdır. Okul öncesi eğitim pedagojik olarak yetkin kurullar tarafından ve bilimsel referanslarla ciddiyetle ele alınması gereken önemli bir eğitsel faaliyettir. Toplumun geleceğinin inşası anlamına gelen okul öncesi eğitim gericilerin siyasi ve ideolojik tutumlarına terk edilemez.
Milli Eğitim Bakanı’nın öneriye ilişkin soru üzerine ‘’Şuraya sunulan bir öneri niteliğindedir, doğruluğunu yanlışlığını tartışamam, her önerinin uygulanma zorunluluğu yoktur’’ şeklindeki açıklaması gelebilecek tepkilerin önünü kesmekten başka bir anlam taşımıyor. Geçtiğimiz dönemlerde hayata geçirilen 4+4+4 sistemi ve din derslerinin sayısının arttırılması şura kararlarına dayandırılmıştır.
Laikliğin adım adım tasfiye edildiği ve toplumsal yaşamın her alanının dinsel referanslarla şekillendirildiği bu gerici dayatmaları kabul etmeyeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.
Çocuklarımızın tarikat ve cemaatlerin insafına terk edilmesi anlamına gelen okul öncesi din eğitimi tavsiye kararı geri çekilmelidir. Laiklik ilkesi yeniden tesis edilmeli, zorunlu din dersleri kaldırılmalı, eğitimin bütün kademelerinde bilimsel temelde yeni bir eğitim müfredatı oluşturulmalıdır.

İLERİCİ KADINLAR DERNEĞİ
06.12.2021